*HYALURONİK ASİT TABLET*

1. Hyaluronik asit, vücudumuzda doğal olarak bulunan polisakkarit yapıda bir bileşiktir. Vücudumuzun birçok yerinde bulunur. Vücudumuzdaki doğal hyaluronik asidin özellikle %50’si cildin dermis ve epidermis tabakasında ayrıca gözün vitröz sıvısında, hyalin kıkırdakta ve eklem sıvısında bulunmaktadır.

2. Hyaluronik asidin en önemli özelliği, su tutma kapasitesidir; kendi ağırlığının bin katına kadar su tutabilme özelliğine sahiptir.

3. Bu doğal bileşenin eksikliği, ciltte kuruluk, kırışıklıklar ve eklem problemleri gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, hyaluronik asit içeren ürünler ve takviyeler, bu eksiklikleri gidermek ve genel sağlık durumunu iyileştirmek amacıyla kullanılabilir.

4. Hyaluronik asit, cilt bakım ürünlerinde yaygın olarak kullanılan bir bileşiktir. Hyaluronik asit cildimize gereken nemi sağlayarak cilt bariyerinin güçlenmesine, cildin daha dolgun, aydınlık ve canlı görünmesine yardımcı olabilir.

5. İlerleyen yaşlarda deride hyaluronik asit miktarı azalır. Bunun sonucu olarak da derinin su tutma yeteneği düşer ve deride kırışıklıklar belirir. Hyaluronik asit, ciltte yaşlanmaya bağlı meydana gelen kırışıklıkları ve leke görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir.

6. Hyaluronik asit, epitel dokuda keratinositlerin (cilt proteini olan keratin üretiminden görevli hücrelerin) doku onarımı sırasında çoğalmalarına yardımcı olur. Hyaluronik asit keratin reseptörünü uyararak kollajen sentezini destekler. Bu özelliği sayesinde doku hasarını azaltarak UV ışınlarına karşı cildin korunmasına yardımcı olur.

7. Yanık ve yara tedavisinde hyaluronik asit kullanımı yara iyileştirme sürecinin hızlanmasına yardımcı olabilir (Ranawat, A., ve ark., 2024). Ayrıca diyabetik ayak yaraları gibi kronik yaraların tedavisinde hyaluronik asidin olumlu etkileri gözlenmiştir.

8. Hyaluronik asit, hidrasyon tedavilerinden atopik dermatit (egzema) ve rosacea (gül) gibi cilt hastalıklarının gücünü hafifletmeye kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir (Brown,M. B., & Jones, S. A. 2005).

9. Eklemlerde ve kaslarda ihtiyaç duyulan eklem içi sıvısını tutarak, kayganlık sağlayarak eklem aşınmalarını önlemeye ve sağlıklı hareket etmeye yardımcı olur. Böylelikle su tutma özelliği sayesinde eklemlerin rahat hareket etmesinde önemli rol oynar.

10. Özellikle osteoartrit gibi eklem sorunları yaşayan kişiler için ağrı ve rahatsızlığı azaltmada yardımcı olabilir. Yapılan bir çalışmada ağrılı diz osteoartritinin tedavisinde hyaluronik asidin fizik tedavi programlarına kombine edilmesi tedavi sürecinin hızlanmasına faydalı olabilir sonucuna ulaşılmıştır (Erdem ve Karatay 2007).

11. Hyaluronik asit, diş eti hastalıklarının tedavisinde ve ağız sağlığını iyileştirmede destekleyici bir rol oynayabilir. Hyaluronik asit, diş eti sağlığının korunmasına ağız içindeki yaraların daha hızlı iyileşmesine destek olur. Yapılan bazı çalışmalarda hyaluronik asit, diş hekimliği alanında, gingivitis ve periodontitis tedavisinde anti-inflamatuar ve anti-bakteriyel etkiler gösterdiği belirtilmektedir.

12. Gözün doğal yapısında bulunan hyaluronik asit, göz kuruluğunun giderilmesine ve göz sağlığının korunmasına yardımcı olur. Göz kuruluğu olan kişilerde göz sıvısını artırarak gözün sürtmesini ve gözde meydana gelebilecek hasarları engellemeye yardımcı olur.

13. Hyaluronik asit, saç derisinin nem bariyerini güçlendirerek saçların sağlıklı uzamasına yardımcı olur. Kuru ve tahriş olmuş saç derisi, saç dökülmesine ve kepek oluşumuna yol açabilir. Hyaluronik asit içeren ürünler, saç derisini nemlendirerek bu tür sorunları azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca antiinflamatuar özellikleri sayesinde saç derisinde meydana gelen kızarıklık ve tahrişi hafifletir.